15 Ocak 2015 Perşembe

"The Three Burials of Melquiades Estrada" Ne Yazacağımı Bilemiyorum Dedirten Film.

   İzlerken pek çok şey hissettiğim ancak film bittikten sonra beni pek de fazla düşüncelere daldırmayan filmdir.
   121 dakika yerine 90 dakika falan olsaymış daha kolay izlenebilirmiş belki. Ancak TLJ'un en azından sinema filmi olarak ilk yönetmenlik denemesidir. Tercihini, filminin akışının ağır olması yönünde kullanmıştır, saygı duyuyoruz. Böyle bir Türk filmi çekilseydi, adı muhtemelen "Yerini Yadırgayan Ölü" filan olurdu. Nitekim; çok b.ktan bir kurşuna kurban olan Mel, (filmimizin adından da anlaşılacağı üzere) üç kere defnedilmektedir.
   Peckinpah'ın kovboy filmlerini anımsatan çekimler var, yer yer film-noir'a kayan bölümler var, Giyermoariyaga'nın senaryosunun farklılığı var, NBC filmlerini anımsatan durağanlıklar var, ve daha neler neler var. 
   Filmi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde kişiye tek bir kanaldan yaklaşmıyor. Ancak küçük küçük bölümleri incelediğimizde, alt mesaj olarak (hem de çok sağlam bir şekilde) hayli zengin olduğunu görüyoruz. 
   Piit'in ahde vefası,
   Mayk'ın sığırlığı ve sığlığı,
   Küçük kasabanın öldüren can sıkıntısı,
   Nisbeten genç olanların can sıkıntısına çare olarak PS ve AVM sarmalına sürünmeleri, onlar da kesmezse aldatmayı denemeleri (Bkz.Reyçıl),
   Kaçak işçi sorunsalına Amerikan yaklaşımı (netçede ABD'nin çilek toplayıcılarına ihtiyaç var),
   Yalnızlık ve umutsuzluk (ki filmde beni en çok etkileyen malum on dakika ve diyaloglar onlar olmuştur (-Beni vurur musunuz ? diyen amcanın hali sinede yareler açmıştır (ki kendileri "The Band"in davulcusu Levon Helm'dir)))
   Mayk'ın yaşadığı zorlu değişim,
   Melquiades'in geçmiş hayatına attığı çıpanın kolpa çıkması,
   Tomilicons, Cenyuricons, Beripepır (ki en çok "Er Ryan'ı Kurtarmak"taki sniper aklıma geliyor), Melisaliyo'nun abartılı olmayan ama hiç sırıtmayan oyunculukları,
   Çok ekonomik bir müzik kullanımı,
   Keserin ve sapın türlü şekillerde dönmesi (Mayk ve burnunu kırdığı şifacı (evet ! fakir de "tesadüfün bu kadarı olmaz yahu !" demiştir))
   Hülasa, değişik tatlar alınabilecek bir film. En azından standart holivut filmi değil. Sinefiller sever. Ama hoş vakit geçirmek istiyorsanız, garanti edemem.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder