10 Şubat 2015 Salı

"Jupiter Ascending" Wachowski'ler Düşüyor.

  Matriks nasıl da yamultmuştu eksenimi. Devamları hafiften çarşafa dolansa da, ilkinin ekmeğinden fazla yememişlerdi. Bulut Atlası desen duraklama denilebilirdi. Velhasıl Vaçovski biraderlerin sıradaki filmini birazcık da olsa merakla bekliyordum. Fragmanları standart bilimkurgusal aksiyon tarzında idi ama nebliyim, altında yatan bir zihin açıcı düşünce fikir bekliyordum. Olmadı.
   Fakir ki, bilimkurgu operanın hastasıdır. Bu hastalığını tatmin çün Deyvidlinç'in "Dune"unu, Ridik Günlüklerini falan arada seyreder. İş bu filmi de sadece bu hastalığının (yalnızca görsel) tedavisi için izlemiştir. Çünkü gereksizce büyük heykeller her yere serpiştirilmiştir, bir sülale mücadelesi vardır, hiç de aerodinamik olmayan uzay gemileri mevcuttur.
   Nedir : filmimizde fazlaca intihal vardır. Biçare kızcağızın, cevval savaşçı tarafından kurtarılması fikri, bizzat kendi filmlerinden apartılmıştır (Cloud Atlas). Bürokrasinin sarsılmaz bankları önünde yaptıkları (anlamsızca) mücadeleler Otostopçunun Galaksi Rehberinden intihal edilmiştir (damga sırasında bekleyen "majesteleri" yahut "Zaphot Beeblebrox the president of galaxy"). 












   Tuvalet temizleyen reenkarne bir prensesin, sıksam bir saatte yazabileceğim bir tretman üzerinden gelişen, hiç bir yaratıcı düşünce içermeyen, mantık hatalarıyla dolu hikayesinin anlatıldığı film; sadece görsellik açısından tatmin edicidir. Jigsovpazıl gibi taşıtlar, Geleceğe Dönüşteki havalı kaykayın postal versiyonu, gözü sürmeli kurt genomlu albino (hafiften geye mi benziyor ?) esas oğlan, abiyeyle Lara Croft arasında karar verememiş bir Milakunis, anlamsızca uzatılan aksiyon sahneleri, gargoyl donunda diplomatlar, Bay Spock'un kulaklarına rahmet okutan kulaklar, fena halde Yılmaz Morgül'e benzeyen bir kötü adam (ciddi ciddi benziyor) ve daha neler.
   














   Koca filmden aklımda kala kala "tüm kaynaklar ele geçirildikten sonra aslında en kıymetli şeyin peşine düştük, yaşanan zamanın" repliği kalmış. Zira filmden çıkar çıkmaz harıl harıl unutmaya çalıştım 127 dakikayı.
   Hülasa : opera bilimkurguyu sevseniz de, efekt düşkünü olsanız da, Matriks'in hatırı uğruna Vaçovski biraderleri izleseniz de asla ve kat'a önermeyeceğim filmdir. Yazık iki saatinize, gitmeyiniz, gittirmeyiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder