17 Ekim 2015 Cumartesi

"İnsanın Menşe'i Nesl-i Beşer" Haeckel yazmış Ahmet Nebil Osmanlılaştırmış, Sayın Kalaycıoğulları ve Dinçarslan da Transliterasyonunu Yapmış.

   "Alman hakimleri arasında en sevimli simaya hakim" (valla ben demiyorum Bay Nebil diyor) Bay Hakel, 1898 yılında Kembriç Üniversitesinde "İnsanın Kökenine Dair Mevcut Bilgimiz" başlıklı bir bildiri yayımlar. Dönemin oldukça popüler olan bu bildirisi, 1910 yılında Fransızca bir önsöz eklenerek 7.baskısını yapar (zamanında büyük başarı). İlk Osmanlı sosyalizm muhiplerinden Ahmet Nebil, bu Fransızca baskısını Osmanlıcaya çevirir. Mukaddimesini de Baha Tevfik'e yazdırır. (burada bir parantez elzemdir (elzem : vazgeçilmez, muhip : dost, mukaddime : önsöz))
   İmdi : nereden baksanız çok cesur bir girişim. Dönemin Osmanlısı yavaştan batıya yönelmekle birlikte; ele alınan konunun evrim düşüncesi olması, insanı birazcık ürkütüyor. Bay Nebil, "fincancı katırlarını ürkütür müyüm ?", "zülf-i yare dokunur muyum ?" gibi sorular sordu mu kendine bilmiyoruz ama 1911 yılında bu çeviriyi yaparak, coğrafyamızın mütecessis (meraklı/gizliyi arayan) zihinlerine ilk "acaba"ları (iyi ki de) yerleştirmiştir. Yapılan çeviri antropoloji açısından incelendiğinde günümüz araştırmalarıyla mukayese edilmeyecek kadar basit. Bay Hakel (ki zat-ı muhterem "ekoloji" teriminin babasıdır), "ontojeni, filojeninin tekrarıdır" kavramını öne sürmektedir. Yani : "embriyolojik gelişim, evrimsel gelişimi izler" demek olan bu kavram, ileride nazi ideolojisine de destek olacak şekilde kullanılacaktır (zannederim Bay Hakel bunu böyle istemez idi). Yine de günümüzde antropoloji olarak mücessem kocaman bir bilimin su basmanını (sub basement = altyapı) oluşturan ilk tuğlalardan olması açısından, önemli.
   1911 yılında yayımlanan bu risaleyi Bay İnan Kalaycıoğulları (ki fakirin hocalarından biridir, hasbıhali zihin açar) ve Bay Dinçarslan, günümüz türkçesine çevirmiştir. Çizgi yayınlarından çıkan kitabın ilk bölümünü; latin harfleriyle yazılmış osmanlıca metin, ikinci bölümünü günümüz türkçesiyle yapılan transliterasyonu oluşturmaktadır. Osmanlıcanın ne menem birşey olduğunu merak eden okur, iki ayraç kullanarak Osmanlıcaya da aşinalık kazanabilmektedir. 
   Antropoloji, evrim, bilim ve elbetteki tarihe meraklı kâriler için.    


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder