31 Temmuz 2016 Pazar

"Bana Bir Tarzanlığı Bile Çok Gördüler" Neredeyse Yetmişinde Bir Naif.

   Piyasada yok. Nadir Kitap'ta da bulamadım. E-kitabını okumak zorunda kaldım. Yoksa isterdim kütüphanemde cismani halini, neyse.
   Kısa kısa yazılar. Hiçbiri Ferhan Bey'in kullandığı dil kalibresinde değil, öyle taklalar maklalar yok. Önsöz ve son sözleri okumak hüzünlendirici (ne vardı Oğuz Bey 68'inde gidecek). Ancak Aziz Nesin'in, dalgadubara çerçevesinde verdiği keskin ve isabetli sosyolojik ve psikolojik tespitlerin neredeyse aynısı var.
   Bay Aral, güzel ve yalnız memleketimde "mizah" denilen en güçlü silahın en önemli ismidir. 40 Milyonluk memlekette 500 bin tiraja ulaşmış bir hiciv dergisi çıkarıldıysa bunun müsebbibidir. Gençliğinde Anadolu'yu dolaşarak pandomim yapmış, boksörlüğe bulaşmış, bağlama çalan, iyi yemek yapan, kendini geçen bir çok usta yetiştiren (ki iyi mentorluğun olmazsa olmaz kuralıdır "ustanı geçecek ve seni geçecek öğrenciler yetiştireceksin !"), yaşadığı toplumu çok iyi çözümleyen ve çizgileri eskimeyecek bir insan. Nasıl Rus yazarların çoğu "gogol'un paltosundan" çıktıysa, memleketimin karikatüristleri de "Huysuz İhtiyar"ın tedrisinden geçmiştir (Gereksiz taramalardan kaçının !) Kimi öğrencileri despot yakıştırması yapar ama bektaşilerin dediği gibi "gelme, gelme. Bu bir demir leblebi", mizahta mecburi hizmet yok, istemeyen döner.
   Usta; kendiyle dalga geçmede de kirişi kıranlardan, özgüveni yerinde her insan gibi gerektiğinde tarzanlaşmayı ve bunu aktarmayı biliyor (bir Polat Alemdar değil yani). Ne ki gözümde Alaattin Çakıcı'dan (daha ağır kimse bilemediğimden onu yazdım) daha (çok daha) ağır abidir.
   Yazılarda ince ve keskin değil naif ve çocuksu bir mizah var. Sanırsınız Avni kaleme sarılmış. Yaradan bizi geç yaşlarda çocuksu bakışını muhafaza eden kullarından eylesin, amin (arakolpa : her devrin adamı).
   Bulabilirseniz okuyun, ben bir günde bitirdim. İleride yine okurum, öyle yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder